17 Ağustos 2022
"Merhaba, bu balıkları yakalamak ne kadar zamanını aldı ?"
Balıkçı, tümünü bir-iki saate yakaladığını söyler. Yabancı adam bu kez, niçin daha uzun süre kalıp daha fazla balık yakalamadığını sorar. Balıkçı, ailesinin geçimi için bu kadarının yettiğini söyler.
Amerikalı işadamı merakla balıkçıya kalan zamanını nasıl geçirdiğini sorar. Balıkçı anlatır:
"Geç vakit yatarım, sabah birazcık balık yakalarım. Sonra çocuklarımla oynarım, öğleyin de karım Maria ile biraz siesta yaparım. Akşamları, amigolarla beraber gitar çalıp beraber eğleniriz. Dolu ve meşgul bir yaşantım var efendim"
Amerikalı gerinerek, "Benim Harvard'dan masterım var ve sana yardım edebilirim. Balık tutmak için daha çok zaman ayırmalı ve daha büyük bir tekne ile çalışmalısın. Bu tekneden elde edeceğin gelirle daha büyük tekneler alırsın. Kısa surede bir balıkçı filosuna sahip olursun. Böylelikle, yakaladığın balıkları aracılara değil doğrudan doğruya işleme tesislerine satarsın. Hatta kendi balık fabrikanı bile kurabilirsin. Balıkçılık sektöründe bir numara olursun"
Ve Amerikalı devam eder, "Tabii bunları yapman için öncelikle bu küçük balıkçı kasabasını terk edip Mexico City'ye, daha sonra Los Angeles'e ve en sonunda holdingini genişletebileceğin New York'a yerleşirsin"
Balıkçı düşünceli vaziyette sorar:
"Peki bayım, bu anlattıklarınız ne kadar zaman alır ?"
Amerikalı yanıtlar: "15-20 yıl kadar"
"Peki bundan sonra efendim?" diye sorar balıkçı…
Amerikalı güler, "Simdi anlatacağım en iyi tarafı! Zamanı geldiğinde, şirketini halka açarsın ve şirketinin hisselerini iyi paraya satarsın! Kısa zamanda zengin olup milyonlar kazanırsın!"
"Milyonlar?" der.
Meksikalı balıkçı, "Eee…sonra bayım?"
Amerikalı, "Ondan sonra emekli olursun. Geç vakitlerde yatabileceğin küçük bir balıkçı kasabasına yerleşirsin, istersen zevk için biraz balık tutarsın, çocuklarınla oynayacak, karınla siesta yapacak zamanın olur, akşamları da arkadaşlarınla gitar çalar eğlenirsin. Nasıl, mükemmel değil mi?"
Balıkçı Başını kaşıyarak :
-Çok güzel de bayım , ben zaten şu anda bunları yapıyorum!"
…
Yaşam yolundaki hızımızı, hızımıza sebep olan şeyin hırslarımız mı, amaçlarımız mı yoksa mutluluğa erişme çabası mı olduğunu saptayabilmek için zaman zaman durup düşünmek gerek. Bu hikayeyi , hepimizin bir an için durup düşünebilmesine vesile olması niyeti ile paylaştım. Zira bazen hepimiz o kadar hızlı hareket ediyor ve o kadar hırsla bürünmüş hale gelebiliyoruz ki , hırstan ziyade azim sahibi olmak gerekliliğini ,yaşamın sunduğu güzellikleri görmek yetimizi, mutluluğun her an her yerde olabileceği gerçekliğini unutabiliyoruz. İşte bu sebeple bazen biraz yavaşlamalı ve bazen bir an için durmalı ….
Sevgiyle…