22 Mart 2023
TÜİK'in verileri ile sokağın verilerinin birbiriyle asla örtüşmediğini kaydeden Bayar, şunları söyledi: "TÜİK, güneşi balçıkla sıvamaya çalışsa da gerçekler ortadadır. Hepimiz çarşıya, pazara, markete gidiyoruz. Kimse görmüyor mu? 50 liraya aldığımız ürün şimdi 150 lira olmuş. Hiçbir şeyin yanına yaklaşılmıyor. Bu insanlar ne yapacak? Verdiğiniz cüzi zamlar, insanların ceplerine girmeden eriyor.
Açlık sınırı dahi, emekli maaşının neredeyse iki katı olmuş. Bu insanlar normal yaşamayı bırakmış, adeta ölmemek için savaşıyorlar. Ramazan ayı bolluk, bereket ayıdır. Günümüzde bu bolluk ve bereketi görmek hayal olmuştur.
Türkiye'de yaşayan herkesin açık bir şekilde hissettiği enflasyonu, TÜİK her ne kadar örtbas etmeye çalışsada, artık mızrak çuvala sığmıyor. Bizler her gün çarşıda, pazarda enflasyonun gerçek yansıması ile pahalılığı yaşıyoruz. Gıda maddeleri en yüksek oranda pahalılaşmışken, rakamlar akıl almaz boyutlara ulaşmışken TÜİK'in verilerine çocuklar bile inanmıyor.
Ramazan ayına kısa bir zaman kala, bu insanlar ne yiyecek, ne içecek diye bir Allah'ın kulu düşünmüyor mu? Gözlerinizi açın ve gerçekleri görün. Emekliler artık sebze, meyve alamıyor. Et, süt, peynir, yumurta hayal oldu. En temel gıdalar, artık lüks tüketime girdi. Ekmek almak bile emekliler için sorun haline geldi. İnsanlar yemek öğünlerini azaltmış, eski giysileri ile idare etmeye çalışıyorlar. Elektrik, su, doğalgaz, telefon gibi zorunlu faturalarını ödeyebilmek için, her türlü yaşam maliyetlerinden ya kısıyor, yada vazgeçiyorlar.
Bu yaşamı insanlara reva görmek hangi kitapta yazıyor? Emeklileri bu toplumun dilencisi durumuna getirmek doğru mu? İnsanlar yoksulluğu geçti, artık aç kalmamanın hesabını yapıyor."