Tarih soracak; siyahi vatandaşlarına yaptığı çifte standart hesabını, daha geriye gider isek Amerika'nın gerçek sahibi Kızılderilileri nasıl soy kırımına uğrattığını.
Bu A.B.D. miydi Ortadoğu'ya demokrasi ile bilirlikte barışı getirecek.
Bu A.B.D miydi Demokrasinin dünyada ki öncülüğünü yapan. Bu mu batı demokrasi si?
Bir zamanlar rahmetli Mehmet Ali BİRAND ın yapmış olduğu 32.nci programında, Prof. Yalçın KÜÇÜK bir laf etmişti çok kızmıştım. Demişti ki; " Demokrasi Aptallar Rejimidir "…
Şimdi düşünüyorum da, acaba haklı mıydı? Doğru mu söylemişti? . Şimdilerde A.B.D. de yaşanan olayları görünce hak veresim geliyor hocaya.
A.B.D.nin bir yerde bir çıkarı var ve oraya gidiyor ise, demokrasi, insan hakları ve barış nutukları atıyor. Eğer kendi ülkesinde demokratik haklar için, ırk ayrımı için, Amerikan vatandaşı sokaklara döküldüğünde polis şiddet ile karşılaşıp, Başkanları tarafından terörle suçlana biliyor ise, hani demokrasi? hangi demokrasi? Kime göre demokrasi? Neye göre demokrasi? Sorusu aklına geliyor insanın.
Diyesi geliyor insanın; " yoksa Demokrasi, emperyalizm tarafından çıkarlar için kullanılan bir kalkan mı?"
Bizde de Çarşafa rozet takarken " demokratız", baş örtülü Hakime " doğu karar verip vermeyeceği konusunda " güvensiziz. Bu nasıl demokratlık? Bu nasıl demokratik anlayış?
Ve farkı kaldı o zaman emperyalist anlayış ile sosyalist anlayışı savunma arasında. İkisi de çıkarları için " Demokrasi " kalkanını kullandıktan sonra.
Etrafımıza bir kafayı kaldırıp bakalım. A.B.D. S-400 ü aldık diye rahatsız. Bu yüzden parası ödenmiş olan F-35 savaş uçaklarını vermiyor bize.
SİHA, İHA ve birçok savunma araçlarını üretebilmemiz emperyalist ülkeleri, Evangelist güçleri rahatsız etti.
Birleşik Arap Emirliği, İsrail ile barış imzaladı, sırf Türkiye bölgede söz sahibi olmasında diye prensiplerinden hatta inancı gereği uyguladığı siteminden taviz vermeye başladı.
Tarih boyunca Osmanlıyı sırtından hançerleyen Arap dünyası, bugün de Türkiye'yi, bölgede söz sahibi olması konusunda engellenmesi için katkı verme gayreti içinde.
Şimdi de içeride dejavu yaşanmakta; Darbe davetçileri, irtica söylemi cazgırları. Olmayacak, bu akılla millet size itibar etmeyecek.
Bak ta gözünü aç. Diyarbakır anneleri, Şırnak anneleri ne diyor? Ne haykırıyor?
Sonunda bu da oldu diyeceğiz. Hep bilirlikte.
Dışarıda daha bakın neler olacak, A.B.D. yakın tarihte iç çatışmaların daha şiddetli yaşanacağı döneme girip, kendi derdine düşecek. Güç zehirlenmesi yaşayacak.
Vermesin F-35 i çok yakın tarihlerde hangarlardan kendi savunma sanayimizin ürettiği uçaklar çıktığında ne yapacaklar?
Engelleseler de, kendi savunma sanayimizin ürettiği uzun menzilli, gerek savunmaya gerekse müdahaleye yönelik füzeler dünyanın gözü önüne sergilendiğinde ne yapacaklar?
Kendi yerli otomobilimiz, Dünyanın her yerinde görev yapan büyük elçilikleri, ateşlerimiz tarafından makam aracı olarak kullanılmaya başlanıldığında ne yapacaklar?
Evet her iktidar döneminde hatalar yapılmıştır, bu dönemde de hatalar yapılmaktadır. Mümkündür.
İnsanın var olduğu yerde hatada vardır. Olacaktır da.
Cumhuriyet tarihi boyunca nere harcandığı beli olmayan dış borçlanmaların faizi ödenirken bugün ki hizmetleri yoktu,
Bu kadar; havacılık hizmetleri, olmayan otobanların hayali üretimine ödenene faizler.
Bugün gerçek üretilen otobanlar, tüneller ve yollara kendi kaynaklarıyla sahip olan bir TÜRKİYE var.
Bugün gelişen demiryolları, modernize edilen demiryolu ulaşım hizmetleri olan TÜRKİYE var.
Bugün ki yönetimin Seçimle yıkılmayacağı gerçeğini kabul eden ve darbe çığırtkanlığı yapanlar, Dün bu ülkenin savunması için görevinin başında iken on güvenilenler, " dün şu yapılmış olsa idi, bu darbe süreci yaşanmazı " deyip aba altından sopa göstermeye çalışanlar.
Bu millet ne davet ettiğiniz darbe çığırtkanlığınıza itibar edecek, ne de sizi 2023 de yönetime getirecek.
2023 olmayacak da, 23 Nisan da belki hevesinizi almaya izin verirler, akıllı uslu olursanız…