Aksaray'da özel eğitim sınıflarının kapatılmasını isteyen veliler, otizmli öğrencileri yuhaladı.
Sadece şu iki konu üzerinde bile, günlerce hatta aylarca konuşulabilir. Ve bence konuşulmalı da...
Fatih'te 4 kardeşin intiharının ardından konuşulacak çok şey var.
Bu intiharın altında bile bir art niyet arayan güruha söyleyecek söz yok. Onlar Allah'a havale !!!
Ancak, ölümlerinin ardından bile başkalarının canını düşünerek; evin kapısına 'dikkat siyanür var, polisi arayın' notunu bırakmaları, yürekleri ayrı bir burktu.
Herkesin yüreğinde bir sızı bırakan bu olayın ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2002 yılında TV'lerde söylediği sözler akıllara geldi:
"Vatandaşım kirasını, elektriğinin parasını ödeyemiyorsa, ülkeyi bu hale mevcut hükümet getirmiştir."
Valla bu söze katılmamak elde değil!
İkinci vahim konu ise, kişinin insanlığını sorgulaması gereken bir durum.
Aksaray'da yaşanan olay, neresinden tutarsan tut elinde kalıyor.
Otizmli genç bir doktorun hikayesinin anlatıldığı dizi reyting rekorları kırarken, insanlar birbirine diziyi ne kadar beğendiklerini anlatırken; gerçek hayatta otizmli çocukların eğitim hakkı engellenmeye çalışılıyor.
Bunun adı ikiyüzlülüktür.
O veliler, yarın kendi çocuklarının yüzüne nasıl bakacaklar?
Hiçbir çocuğun yüreği kirli değildir. Onların kalbini kötülüğe sürükleyenler de ne yazık ki uzakta değil.
Bizzat anne ve babalar, çocuklarını kendi elleriyle kötülüğe sürüklüyorlar.
Sonra da 'bu nesil niye kötü?'
Bu ne vicdansızlık.. Bu nasıl bir utanmazlık.. Bu nasıl bir bencillik.
O kadar velinin içinden bir tane 'insan' çıkmamış mı?
Hadi onları geçtim. O okulda bir tane aklı başında, 'insan' sıfatı taşıyan öğretmen yada idareci yok mu?
Bu olay bir kez daha kanıtladı ki, ülke olarak en önemli ihtiyacımız eğitim. Eğitim...Eğitim.. Ama herkese !!!
Saygılarımla..