Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan tüketici fiyat artışlarının hesaplanmasında, 418 maddeden oluşan enflasyon sepetinin yüzde 90'ının emeklileri temsil etmediğini hatırlatan Akbudak, "En az zamlanan ürünler olarakta bu ürünler dikkat çekmektedir.
Geçim koşulları ağırlaştı
Emeklilerin harcamalarını oluşturan zorunlu harcamalardan elektrik, doğalgaz, su, aydınlanma, ulaşım, çay, şeker, süt ürünleri ile sebze-meyve fiyatlarında yaşanan yüksek oranlı fiyat artışları, geçim koşullarını ağırlaştırmıştır.
Kaşıkla verilen zamlar, kepçeyle geri alınması anlamına gelen yüksek fiyat artışları karşısında, emeklileri koruyacak yeni bir artış sistemi getirilmelidir.
Seyyanen zam yapılmalı
Emekli aylıklarına TÜFE'ye endeksli yapılan zamların koruyucu hiç bir özelliği kalmamıştır. Emekli aylıklarının büyük kısmınının açlık sınırının altında olduğundan, yüzdeli zamlar yerine seyyanen zamlar yapılmalıdır.
Değişikliğe gidilmeli
Emekli aylıklarının hesaplanması ve artış sistemi, emeklileri koruyan bir sistem olmaktan çıkmıştır.
100 bin kişinin emekli aylığının bin liranın altında kalması da, önemli bir sorun olmuş ve çıkarılan bir kanunla 2019 Şubat itirabiyle, ek ödeme dahil en az emekli aylığı bin lira olarak ödenmektedir.
Bu nedenle gerek emekli aylığı hesaplanma sistemi, gerekse de emekli aylığı yüzdeli artış sistemi yeniden değerlendirilmeli; bilimsel ve objektif bir değişikliğe gidilmelidir" diye konuştu.